HKP Bursa İl Başkanı Halil Ağırgöl ve yönetim kurulunun katıldığı etkinlikte bildiriyi yönetim kurulu üyesi Göksel Söğüt okudu. Göksel Söğüt,  “Okul Başlıyor, Halkım Uyan, Çocuk Uyan! Ders Zili Değil Dert Zili Yine Çaldı! Ey Çocuk; Heyecanla bekledin okulun açılmasını, günler sonra ders zili çaldı.
Öğretmeninle, okulunla, arkadaşlarınla buluştun. Hayallerin var gelecekle ilgili… Belki depremde yıkılan evleri aklından çıkaramadığın için namuslu bir mühendis olacaksın. Belki yangında ormanlar, hayvanlar, evler küle dönmesin diye son teknoloji yangın söndürme uçağının pilotu olacaksın. Belki katledilen sokak hayvanlarına çok üzüldün, veteriner olacaksın ve “öldürmüyorum” bildirisinin altına imza atacaksın. Belki de dünyayı saran salgın hastalıkları önleyen ya da bu hastalıklara çare bulan o bilim insanı olacaksın.
Ama her şeyden önce vicdanlı, merhametli olmanı, insana, doğaya, hayvana büyük bir sevgi duymanı dileriz yüreğinde. Ne çok şey yaşadın Çocuk… Bu taze yaşında görmediğin acı, üzüntü kalmadı. Biz büyüklerden çok önce tanıştın hayatın bu kara yüzüyle. Oysa sadece oynarken yere düşüp dizin kanadı diye ağla isterdik. Arkadaşınla küstün ya da oyuncağın kayboldu diye üzül isterdik. Sana hak ettiğin dünyayı henüz veremedik.
Ders kitapların hazırlandı. Biliyor musun; “Bağımsızlık Benim Karakterimdir” ülküsü ile Emperyalist Yedi Düvele diz çöktüren, ülkemizin kurtarıcısı, Laik Cumhuriyet’in kurucusu olan Mustafa Kemal’in adını artık hepten kaldırıyor kitaplardan, Laik Cumhuriyet düşmanları. O’nu, Tarihimizi, Ulusal Kurtuluş Mücadelemizi unutturmaya çalışıyorlar sana. Bilimsel ve Laik Eğitim hakkını senin ellerinden alıp, seni düşünemeyen, sorgulayamayan bir insan haline getirmek istiyorlar.
Bu çocuk, doğa, hayvan düşmanları, ülkemizi koşar adım Ortaçağcı Faşist Din Devletine sürüklüyorlar. Seni de Ortaçağ’ın karanlıklarına hapsolmuş bir köle yapmaya çalışıyorlar. Bunları bil Çocuk! Beslenme çantan ne durumda peki? Günde üç öğün yeterli ve dengeli besleniyor musun? Beslenemiyorsun. Hatta çoğu zaman okula aç geliyorsun.
Annen-baban işsizlik-pahalılık cehenneminde kavrulurken, sefalet ücretlerine mahkum edilirken artık seni dengeli beslemeye güçleri yetmiyor Çocuk! Fabrikada çalışan baban, Asgari Ücret olan 17,002 TL maaş alıyor. Hem de açlık sınırının 19 bin 234 TL, yoksulluk sınırının 65 bin 874 TL TL olduğu bir dönemde. Enflasyon almış başını gidiyor, çarşı pazar alışverişi el yakıyor. Pazardan senin için meyve almak istiyorlar ama sayıyla alıp onu da her gün yarım yarım kesip veriyorlar belki. Sabah poğaça, akşam makarna ile beslenir oldun. Böylesi bir beslenme senin zihinsel, ruhsal ve bedensel sağlığını da bozuyor artık. Okul masrafları da el yakıyor! Her şey ateş pahası.
Okul çantası fiyatları 500 TL ile 2000 TL arasında değişiyor. 12’li kurşun kalem 130 TL. 12’li silgi 200 TL. 12’li Pastel, sulu, kuru, keçeli boyalar neredeyse 1000 TL. Yeni alınacak defterler, kitaplar ve diğer tüm okul ihtiyaçları için yaklaşık 10 bin TL’ye ihtiyacınız var. Okula servisle gidiyorsan çok yüklü bir maliyet de oradan olacak, toplu ulaşım ile gidiyorsan da yine aynı şekilde. Yani ders zili değil dert zili çalıyor.
Belki kötü bir tablo çizdik ama umutsuzluk yok Çocuk! Biz küllerimizden doğan, ihtişamla kan uykulardan uyanmasını da bilen bir halkız. Biz Antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın lideri Mustafa Kemal önderliğinde Emperyalist Yedi Düveli dize getirmiş bir halkız.
Biz tam da umutların tükendiği sanılan bir dönemde Gezi Direnişi ile ayağa kalkmış bir halkız! O yüzden sürgit böyle gitmeyecek, biliyoruz. Yenilecekler; yeneceğiz bu vurguncu, talancı, ABD yapımı halk düşmanı iktidarı! Adımız gibi eminiz. Çünkü biz haklıyız, çünkü biz bu ülkenin İkinci Kurtuluş Savaşçılarıyız! Sana sözümüzdür Çocuk: Bizim İktidarımızda; İşleyen zihin, sorgulayan akıl eğitimi verecek olan Laik, Bilimsel, Demokratik, Parasız Eğitim senin en temel hakkın olacak! Ey Halkım; Çocuklarının geleceği için uyan! Ey halkım, davran! Ülken Ortaçağ’ın karanlık girdaplarına hapis olmadan.
Kurtulalım bu çocuk, doğa, hayvan, halk düşmanı iktidarlardan vakit çok geç olmadan. Yavruların, vicdanın, vatanın bir gün senden veremeyeceğin hesabı sormadan! Bilesin; hiç yalnız, hiç çaresiz değilsin. Tek dostun, bir partin var, Halkın Kurtuluş Partisi var; Mücadelesinin temeline “Sevgi’yi koyan. Ve senin iktidarını, Devrimci Demokratik Halk İktidarını kurmak için var gücüyle çalışan! Halkın Kurtuluş Partisi” dedi.
EHA - Yılmaz Efe - Bursa