Endüstri Radyo’ya konuk olan, Samsun Yurt Savunma Sanayi ve Ticaret Genel Müdürü C. Utku Aral, savunma alanında Ar-Ge çalışmaları üzerine Çetin Ünsalan’ın sorularını yanıtladı.
2000’li yılların başlangıcında Türkiye’nin o dönemde belirli ihtiyaçlarının karşılanması ve ihracat yapılmadığı sebebiyle siparişlerin durduğunu söyleyen Aral, savunma sanayinde bu dönemde ciddi bir kriz yaşandığını belirtti.
TÜRKİYE İLK 5'TE YER ALIYOR
2008 senesi itibariyle savunma sanayiine yatırımların yapılmaya başlandığını dile getiren Aral, “Bugün yaptığımız operasyonlardaki bağımsızlığımızı görüyoruz. Kullandığımız ekipmanın yarattığı farkı hem kendi yaptığımız operasyonlarda hem de destek verdiğimiz Azerbaycan, Libya gibi hareketlerde gördük. Burada Türkiye önemli kararlar verdi. Örneğin, uçak projesinde ilk başlattığımız proje insansız hava aracı oldu. Bazen tren biraz kaçmış oluyor o zaman yeni ve stratejik alana yatırım yapmak gerekiyor. Türkiye bu kanalda dünyada ilk 5’te yer almış durumda çünkü hem ihracat kanalı çok iyi hem de yurt içi çok iyi çalışıyor” dedi.
Türkiye’nin bu alanda Amerika’ya yapmış olduğu ihracatın neredeyse yüzde 90’ını gerçekleştirdiklerini ve bugün Amerika’ya yapılan ihracatta dünyada 4. sırada olduklarını söyleyen Aral, savunma sanayiinin çok geliştiğini ve gelişme gösterdikçe de sorumluluğunun arttığını vurguladı.
SAVAŞIN ŞEKLİ DEĞİŞTİ
Dünyada sınır güvenliğinin problem haline geldiğini ve savunma sanayiye olan ihtiyacın arttığını dile getiren Aral, “Savaşın şekli değişti. Eskiden dağlarda, arazilerde savaşırken bugün teknolojinin gelişmesi ile birlikte daha farklı bir yol izleniyor. Operasyonlarda sivil kayıp riskleri fazla olduğu için istihbarat ve tespit teknolojisinin yapılması gerekiyor. Bu oldukça önemli bir gelişme. Bunu yapmak için de teknoloji ve yatırım gerekiyor” dedi.
Aral, savunma sanayinin en büyük zorluklardan birinin projelerinin uzun sürmesi olduğunu söyleyerek, projelerin tamamlanması için sağlam bir iradenin de olması gerektiğinin altını çizdi.
İMALAT KALEMİ İÇİNDEKİ İTHALAT ORANI YÜZDE 20’NİN ALTINDA
Savunma sanayi birçok ayrı disiplinin bir araya geldiği ekosistem diyen Aral, “Otomotiv sektörü ile CNC tezgâhları, bağlama sistemleri ve imalat teknolojisi gibi alanlarda savunma sanayinin ortak yanları var. Üretim adedine gelindiğinde farklılık değişiyor. Şu an kendi fabrikamızda 1 dakikada 1 tabanca çıkarılıyor yani yılda 400 bin adet silah üretiyoruz. O yüzden tasarım bittikten sonra hammadde önemli oluyor orada da malzeme mühendislerimiz devreye giriyor. Daha sonra ısıl işlem prosesleri devreye giriyor. İmalatta bunları üretirken çok hızlı üretiyoruz ancak bu parçaları tek tek alıp kontrol etmek mümkün değil. Dolayısıyla bizi silah fabrikası yapan şey mastar dediğimiz yani parçaların her bir noktasını ölçecek ekipmanları tasarlamak gerekiyor. O yüzden hızlı ölçüm yapacak mastarlara ihtiyaç var ve bunları piyasada bulamıyorsunuz kendi ar-ge çalışmalarınız ile tasarlanması gerekiyor. İmal edip kontrol ettikten sonra kaplama prosesleri devreye giriyor. Burada da kimya mühendisliği başlıyor. Montaja geçip, ürün test edildikten sonra da lojistik desteği önemli hale geliyor” dedi.
Aral, pandemi döneminde uzaktan eğitime başladıklarını belirterek ürünlerin bakımının nasıl yapılacağı konusunda bilgiler verdiklerini ayrıca savunma sanayinde çok fazla farklı disiplin olduğunu da ifade ederek tabanca imalatının içindeki ithalat kaleminin de yüzde 20’nin altında olduğunu vurguladı.
EHA