İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Başka Gazete Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Yaman Kaya’ya silahlı saldırıda bulunan kişilerin, ev hapsi kararıyla serbest bırakılmasını “hukuk skandalı” olarak nitelendirerek, “Demek ki bu ülkede tweet atmak, kurşun sıkmaktan daha tehlikeli” dedi.
“Saldırganların cezalandırılması için Yaman Kaya’nın ölmesi mi gerekiyordu” diye soran Türkoğlu, “Bu kararın alınmasının gerisinde Bursa’yı soyup soğana çeviren rant odakları varsa, tuz kokmuş demektir. Bu işin peşini bırakmayacağız” şeklinde konuştu.
Türkoğlu şunları söyledi:
“Gazeteci Yaman Kaya’ya yapılan silahlı saldırının korkutma amaçlı yapılmadığı çok açık. Kurşunlar aracın yan ve ön camını parçalamış. Doğrudan hedef gözetilerek yapılmış bir saldırı bu ve yaralama amacı taşımadığı çok belli. Kaldı ki, korkutma ya da yaralama amacı taşıyan saldırının bile hukuken bir karşılığı olmak zorunda. Tweet atanları daha sabahın beşinde koşa koşa gidip içeri alıyor, derhal de tutuklama kararı veriyorsunuz, kurşun atanı adeta ödüllendiriyorsunuz.
Ne yani bu kişilerin gerekli cezaya çarptırılmaları için Yanan Kaya’nın ölmesi mi gerekiyordu. Bu bir yargı garabeti veya diğer bir deyişle tam anlamıyla bir hukuk skandalıdır. Üstelik öğreniyoruz ki, bu iki saldırganın daha önce sabıka kayıtları da bulunuyormuş. Belli ki birileri tarafından azmettirilmişler. Asıl bu saldırının gerisinde kimler varsa onların bulunup cezalandırılmaları gerekir.
Savcı, ‘kasten adam öldürmeye teşebbüs’ suçlamasıyla soruşturma açıyor ve tutuklama talebinde bulunuyor. Ortada kamera ve HTS kayıtları da var. Bütün bunlara rağmen nöbetçi hakimlik ev hapsi kararı vererek serbest bırakıyor. Bir anlamda, ‘Aferin size, görevinizi yaptınız, şimdi evinizde yan gelip yatabilirsiniz’ mi diyor?
Bursa’ya ve çevreye karşı işlenen suçlara karşı yazılar yazdığı için tehditler aldığını, aracıların geldiğini söyleyen Gazeteci Yaman Kaya’nın, milyarlık rant çevrelerini işaret eden
bu ifadesi bile saldırının nedenini ortaya koymuyor mu?
Tekrar ediyorum, bu olay Kaya’nın şahsında, gerçeğin peşindeki gazetecileri susturmaya yönelik bir saldırıdır.
İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanını göreve çağırıyorum. Bursa’daki bu garabet karar, kamu vicdanını yaralamıştır. Gereği neyse onu yapın. Ben şahsen ve partim adına bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağım.
Arkasında ister rant çevreleri, ister siyasiler, ister başka birileri olsun, hakkın hukukun tecellisi için ne gerekirse yapacağımı buradan ifade ediyorum.”
EHA - Yılmaz Efe - Bursa