Ali Babacan şöyle devam etti: "Biz inanıyoruz ki; demokrasiyi ve katılımcılığı kendi partileri içinde işletemeyenlerin, ülkemizin demokrasisine ve geleceğine vereceği bir katkı da olamaz. Partimizin kuruluş çalışmalarında bir ilki gerçekleştirdik. Tüzük ve programımızı geniş bir katılımla, istişareyle ve ortak akılla hazırladık. Bu süreçte toplumumuzun her kesimini dinledik, sorunları ve çözüm önerilerini hep birlikte masaya yatırdık. Halkımızın görüş ve tavsiyeleri ile politikalarımızı zenginleştirdik.”
Deva Partisi Kurucular Kurulu’nun, toplumun geniş kesimlerini temsil eden, kendi alanlarında yetkin insanlardan oluştuğunu belirten Ali Babacan, DEVA Partisi’nin, bir kişinin ve dar bir kadronun değil, bu süreçte fikirleriyle katkı veren herkesin, Türk halkının beraberce kurduğu bir parti olduğunu söyledi.
“DEVA Partisi hepimizin partisidir” diyen Babacan, “Bizleri yeni bir parti kurmaya teşvik eden, halkımızın değişim ve yenilenme talebidir. Kendini yenileyemeyen, halkımızın ihtiyaçlarına ve taleplerine duyarsız kalmış bir siyaset anlayışı ile Türkiye’nin yola devam etmesi mümkün değildir. Bugün yepyeni kadrolarla, tertemiz sayfalar açma zamanıdır. Vakit yenilenme vaktidir. Türkiyemizin DEVA'sı buradadır” dedi.
“Bizim için siyaset, dürüstlüğün ve erdemin her koşulda hâkim değer olmasıdır. Herkesin insan onuruna yakışır şekilde barış ve huzur içerisinde yaşayabilmesinin temin edilmesidir. Tek bir vatandaşımızın dahi bu ülkede kendini garip, dışlanmış, öteki hissetmemesidir. Önceliğin bireyler olması, “insan varsa devlet vardır” anlayışıyla hareket edilmesidir. Ülkemizin içinde huzurla yasayacağımız, hepimizin ortak yuvası haline getirilmesidir. Başta kadınlarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımızın özgürlüğü ve güvenliğidir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin iyi bir eğitim ve öğretim almasıdır. Herkesin insanca yaşama standartlarına erişmesinin şartı olarak sosyal adaletin teminidir. Kuvvetler ayrılığı esasına ve hukukun üstünlüğüne dayanan özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin inşa edilmesidir. Bizler siyasetin sürekli olarak dışlayıcı, ötekileştirici bir dil kullanmasına karşıyız. Siyasetin toplumumuzu sürekli bir tehdit ve beka söylemi ile sindirmesine, hayatın her alanını hesapsızca kaplamasına itiraz ediyoruz.”
Babacan, herkes için iyi olan politikaların ortak akıl, istişare ve uzlaşma kültürüyle oluşturulabileceğine inandıklarını ifade ederek, Türkiye’nin problemlerine çözümler üretmek için çalışırken farklı fikirleri, kimlikleri, anlayışları ve inançları bir zenginlik olarak değerlendirdiklerini ve farklı görüşleri ortak iyiyi bulmak için bir fırsat olarak gördüklerini kaydetti.
Yurdumuza, tarihimize ve kültürümüze ruhunu veren erdemi, dürüstlüğü, hoşgörüyü, tevazuyu, çalışkanlığı, fedakârlığı ve dayanışmayı siyaset anlayışımızın en önemli değerleri olarak gördüklerini söyleyen Ali Babacan, bu siyaset anlayışı ile herkesin inanç ve ibadet özgürlüğü ile yaşam tarzına saygılı olacaklarını kaydetti.
Babacan şöyle devam etti:
“Dini kutsallarımızı günlük siyasete malzeme etmeyecek, siyasi propaganda aracı haline getirmeyeceğiz. Türkiye tek bir akla, dar bir kadroya sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir. Muhalefet kurumunu ve muhalif görüşleri siyasetin vazgeçilmez bir parçası olarak kabul ediyoruz. Bu anlayışımızın gereği olarak, tüm siyasi partilerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog kanallarımızı her zaman açık tutacağız. Partimizin oluşum sürecini, tüzüğünü ve karar alma mekanizmalarını tümüyle demokratik siyaset kültürü üstüne kurmuş durumdayız.
Doğru hedeflere ancak doğru kadrolarla ulaşabiliriz. Ortak akla ve istişareye dayanan politikalarımızı hayata geçirebilecek liyakate ve deneyime sahip, görevini en iyi şekilde yapmanın en büyük vatanseverlik olduğuna inanmış, her koşulda hakikati savunacak kadrolarımızla hareket edeceğiz.
Demokrasi ve Atılım Partisi olarak, iktidarda veya muhalefette siyasi nezaketimizi koruyacağımızı, sorumluluk sahibi dürüst, akılcı, serinkanlı, sakin ve incelikli siyaset dilimizden taviz vermeyeceğimizi, birleştirici, kapsayıcı ve umut veren bir siyaset üreteceğimizi, polemik, hamaset ve kutup siyaseti yapmayacağımızı söylüyoruz. İstişare, müzakere ve çoğulcu siyaseti esas alacağımızı, tüm demokratik yapılarla işbirliğine açık olacağımızı, ilke ve değerlerimizden asla vazgeçmeyeceğimizi, Dürüst, erdemli, şeffaf, çözüm odaklı bir biçimde hareket edeceğimizi, Sadece ve sadece halkımızın refah, huzur ve mutluluğu için çalışacağımızı milletimize şimdiden taahhüt ediyoruz.”
Deva Partisi’nin oluşum sürecini, tüzüğünü ve karar alma mekanizmalarını tümüyle demokratik siyaset kültürü üstüne kurduklarını anlatan Ali Babacan, konuşmasında Partinin çalışma sistematiğini de anlattı:
“Genel başkanlık 10 yıl ile sınırlı”
“Partimiz, üyeliği, siyasi ve demokratik katılımın en etkili yollarından biri olarak görmektedir. Parti olarak, dinamik, katılımcı, görev ve sorumluluklarının tam bilincinde bir üyelik sistemi öngörmekteyiz. Partimiz, üyelerinin iradesi ve sorumluluk bilinci üzerinde yükselecektir. Partimizin her kademedeki organlarının seçimlerinde delegelerin daha fazla söz sahibi olmasına önem verdik. Bu çerçevede, organ seçimlerinde adayların en az yarısının delegelerin önerdikleri adaylardan oluşan çarşaf listeden seçilmesini öngördük.
Partimizdeki değişim ve dinamizmi kurumsallaştırmak için Genel Başkanlık görevini on yıl ile sınırladık.
Milletvekili adaylarının belirlenmesinde üyelerimize daha fazla rol veriyoruz. Milletvekili adaylarının en az yüzde ellisinin tespit ve sıralama işlemi için önseçim veya aday yoklaması yapılmasını öngörüyoruz.
Partimizin her kademesinde kadın, genç ve engelli üyelerimize daha fazla yer vereceğiz.
Genel Merkez Yönetim Kurulu, il ve ilçe yönetim kurulu, il kongresi, ilçe kongresi, Büyük Kongre delegeleri, milletvekili, il genel meclisi ve belediye meclisi adaylıklarında yüzde otuz beş kadın, yüzde yirmi gençlik, yüzde 1 engelli kotası uygulayacağız.
Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerimiz çerçevesinde, Partimizin bütçesini, bilançosunu, gelir ve gider cetvellerini, kesin hesabını, Anayasa Mahkemesince yapılan malî denetim sonucu dâhil tüm malî tablo ve raporlarını resmî internet sitemizde yayımlayacağız.
Partimizin bütün işleyiş ve faaliyetlerini Partinin amaç ve ilkeleri, parti içi demokrasi ve etik değerler bakımından izlemek ve değerlendirmek üzere bağımsız üyelerden oluşan “İlkeler ve Değerler Kurulu” oluşturduk.”
Ali Babacan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Parti çalışmalarına başlarken teknolojik gelişmelerden ve bilişim altyapısından da etkin bir şekilde yararlanmayı hedefledik. Kamuoyumuzu bilgilendirmek amacıyla sosyal medya araçları yanında web sitemizi de ilk günden itibaren güçlü bir şekilde kullanıma sunuyoruz.
Web sitemizde parti programı, parti tüzüğü gibi partimizle ilgili bilgilere erişmeniz mümkün olabileceği gibi, bize her türlü konuda da yazabileceksiniz. Birkaç ay önce kişisel web sitem üzerinden gönüllü olma başvurularını online almaya başlamıştık; şimdi resmi web sitemizde de hareketimize ilgi duyan vatandaşlarımız gönüllülük başvurusu yapılabilecek; her türlü konuda görüşlerini bizlerle paylaşabilecekler.
Web sitemizin Serbest Kürsü menü başlığı üzerinden gençlerimiz de hem partimiz, hem de ülkemizle ilgili önemli konulardaki görüş ve düşüncelerini bize yazabilecekler.
Partimize üyelik başvurularını da internet üzerinden alacağız. Bunun için de güçlü bir altyapı kurduk. Üyelik başvuruları web sitemizden yapılabilecek; başvuruları değerlendirdikten sonra üyelikleri onaylanan vatandaşlarımızı yine internet üzerinden bilgilendireceğiz. Ayrıca hem üyelik aidatları, hem de partimize destek vermek isteyen vatandaşlarımızın bağışları için online ödeme yapma imkanı sunuyoruz.
Bilişim çalışmalarımızı bugüne kadar hep gönüllülerimizle birlikte yaptık. Bu uygulamalarımızın grafik tasarımlarını ve kodlarını geliştiren gençlerimiz de bugün partimiz kurucuları olarak aramızdalar. Bu kutlu görevi üstlenirken böyle yetenekli ve özverili çalışan genç arkadaşlarımla birlikte olmaktan mutluluk duyduğumu özellikle belirtmek isterim.
Sitemizi biraz önce kullanıma sunduk. Farklı bilgi notlarımızda adresimiz kayıtlı olmakla birlikte burada da sizlerle adresi paylaşmak istiyorum. Bize devapartisi.org veya demokrasiveatilimpartisi.org adresleri üzerinden erişmeniz mümkündür.”
“İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı”
Deva Partisi Genel Başkanı Babacan, Parti programındaki temel hedeflerini şöyle anlattı:
“ En öncelikli hedefimiz, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını; inanç, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü sağlamaktır. Biz, şiddet, korku, baskı, ötekileştirme, ayrıştırma ve ayrımcılığın yaşanmadığı bir gelecek inşa etmek için yola çıktık. Kültürel hak ve özgürlük taleplerini adalet temelinde karşılamak ve ötekileştirme hissi doğuracak uygulamaları ortadan kaldırmak partimizin önemli önceliklerinden bir olacaktır.
Etnik, dini, mezhebi ve kültürel çeşitliliğimizi yansıtacak, toplumdaki tüm farklılıkları kapsayacak ve kuşatacak bir vatandaşlık anlayışını hakim kılmak için çaba ve gayret göstereceğiz. Basın özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracağımız. Basının kendinden beklenen işlevi hakkıyla yerine getirebilmesi için gerekli olan her türlü tedbiri alma konusundaki kararlığımız tamdır.
Demokrasi ve Atılım Partisi olarak, Türkiye’nin siyasal sorunlarının temelinde anayasal düzen tercihlerine ilişkin hata ve eksikliklerin yattığına inanmaktayız. Türkiye’nin bugüne kadarki anayasa deneyimlerinden de yararlanarak toplumsal sözleşme niteliğinde demokratik bir anayasayı hayata geçirmek öncelikli hedeflerimizden biridir.
Hedeflediğimiz anayasal düzen, insan onurunun dokunulmazlığını, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını, kuvvetler ayrılığına dayanan demokratik bir düzeni, yaşamın temeli olan doğanın ve çevrenin korunmasını, eşitliği ve adaleti, laiklik ilkesini, hukukun üstünlüğünü, devletin ideolojik tarafsızlığını, yerinden yönetimi, yerel yönetimler, ve sivil toplumun güçlendirilmesini esas alacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, millet iradesinin en yüksek oranda temsil edildiği, siyasal sistemin merkezinde yer alan ve yürütmeyi etkin şekilde denetleyen bir organ haline getireceğiz. Devletlerin meşruiyeti, gücü ve sürekliliği, üzerine kurulu oldukları adalet temelinin sağlamlığıyla ölçülür. Adalet değeri üzerine kurulu olan ve adaleti tesis eden devletler güçlü ve daim olurlar, adalet değerinden uzaklaşan ve zulme saplanan devletler ise yok olurlar. Adalet; toplumsal barışın, huzurun, güvenliğin ve refahın da güvencesidir. Adaletin olmadığı yerde haksızlık ve zulüm hâkim olur.”
Haksızlığın ve zulmün yaygın olduğu toplumlarda çatışmanın, kamplaşmanın ve kutuplaşmanın eksik olmadığı gibi, refahı sağlamanın da mümkün olmadığını söyleyen Ali Babacan, “Ülkemizde yaşanan sorunların ve krizlerin de temelinde adalet prensibinden sapmanın yattığına inanıyoruz. Partimizin temel felsefesi, siyaset ve yönetim anlayışı, adalet değeri üzerine kurulmuştur. Hukuk devleti konusunda ülkemize kaybettiği itibarını yeniden kazandırmak ve güçlü demokrasiler seviyesine ulaşmak Partimizin önemli önceliklerindendir.
Programımızda yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını, hesap verilebilirliğini, hızlı, etkin ve verimli çalışıp adil kararlar verebilmesini temin edecek bir dizi yapısal reforma yer vermiş bulunuyoruz. Demokrasinin başlangıç noktasının seçimlere ve siyasi partilere ilişkin düzenlemeler olduğuna inanıyoruz.
Seçim yasasında temsilde adaleti sağlamak amacıyla, barajın düşürülmesi ve seçim bölgesinin daraltılmasıyla ilgili düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Siyasi partiler yasasında, parti içi demokrasiyi kurumsallaştıracak değişiklikleri hayata geçireceğiz. Siyasetin finansmanının şeffaf ve temiz hale getireceğiz. Sivil toplumu, demokrasinin asli unsuru olarak görüyoruz. Sivil toplum örgütlerinin vesayet altına alınmasının, ifade özgürlüklerinin kısıtlanmasının ve bağımsızlıklarını kaybetmelerinin demokrasiye büyük zarar verdiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Babacan konuşmasına şöyle devam etti:
“Son yıllarda yaşadığımız siyasi ve sosyal olaylar insanımızdaki devlet algısını ciddi şekilde değiştirmiştir. Herkes için umut ve güven kaynağı olması gereken devletin bu vasfı büyük oranda zayıflamış, ayrımcılık, kayırmacılık, dışlayıcılık ve ötekileştirme yaygınlaşmıştır. Kurallar yerini keyfiliğe, kurumsal yönetim kişisel yönetime, ehliyet ve liyakat kayırmacılığa dönüşmüş, kurumlar yapısal ve kültürel olarak ciddi bir tahribata maruz kalmıştır.
Parti olarak, hukuka bağlı, vatandaş odaklı, katılımcı, saydam, hesap verebilir, denetlenebilir, dijital dönüşümünü gerçekleştirmiş, etkin iletişim yetkinliğine sahip, geri bildirime açık, ulaşılabilir, etkili ve verimli bir kamu yönetimi hedefliyoruz. Devletin her bir vatandaşına aynı yakınlıkta olmasını, hiç kimsenin ayrımcılığa tabi tutulmamasını savunuyor, her türlü kayırmacılığı reddediyoruz. Merkezi idarenin görevinin ilke olarak politika tespiti, kural koyma, koordinasyon sağlama ve denetim olması, operasyonel işler ile mahalli ve müşterek hizmetlerin ise yerinden yönetim anlayışı ile yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bakanlıkları ve diğer merkezi idare kuruluşlarını mükerrerliği önleyecek, esnek, etkin ve odaklı çalışmayı sağlayacak bir anlayışla yeniden yapılandıracağız. Kamu görevine alınmada adayların tabi tutulduğu sınavlara ilişkin adalet, dürüstlük, eşitlik, şeffaflık ve denetlenebilirliği mutlaka sağlayacak; yazılı sınav sonuçlarına itibar edecek, yıllardan beri yaygın şikayetlere konu olan mülakat uygulamasına son vereceğiz.
Düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlıklarını ve kurumsal kapasitelerini güçlendirecek ve üyeliğe atanma nitelik ve kriterlerini yükselteceğiz.
EHA