Bağışıklık sisteminizi sonbahar ve kış aylarında güçlendirmeniz için sebze ve meyve tüketin.  Kışın özellikle kuru baklagil yemekleriyle birlikte yenilen turşu, içerisindeki sodyum nedeniyle ölçülü tüketilmesi gereken bir lezzet. Probiyotik kaynağı ev turşusunun ise faydası çok.

Turşu nasıl yapılmalı?

Kışın sofralarınızın baş tacı, damağınızın tadı tuzu, vücudunuzun direnci… Bağışıklık sisteminizi sonbahar ve kış aylarında güçlendirmeniz için sebze ve meyve tüketin. Özellikle sebze tüketmenin bir yolu olarak turşu yiyebilirsniz. Bir probiyotik olan turşu, bağırsak florasını potizitif yönde etkileyerek mutlu eder. Kış lezzeti turşu ile beyaz lahana, salatalık, taze fasulye, havuç, patlıcan, karnabahar, biber ve kavun gibi pek çok sebze ve meyveyi tüketebilirsiniz. Sadece sirke ve tuzla yapılan, koruyucu içermeyen, evde cam kavanozlarda uygun koşullarda saklanan ve kararında tüketilen turşu, pek çok fayda sağlar. Ancak turşuyu yüksek oranda sodyum içerdiği için; yüksek tansiyonu, diyabeti, böbrek yetmezliği ve mide hastalıkları olanların çok kontrollü yemeleri hatta hastalık düzeylerine göre hiç yememeleri gerekir. Özellikle hazır turşuların sodyum oranları daha yüksek olduğundan hastalık riskini artırır. Turşu tüketildiği gün ödem artışını engellemek için de mutlaka su tüketimi artırılmalı. Ev turşusunun faydaları...

Bağırsak mutlu olur, bağışıklık güçlenir

Turşu bütüncül olarak bağışıklık sistemini koruyup güçlendirir. Bu koruyucu etkinliği hem içeriğindeki probiyotik bakteriler hem de turşuyu oluşturan sebze ve meyvelerin kendi özellikleri ile yapar. Fermente bir yiyecek olduğu için bakteri açısından zengin. Bu bakteriler bağırsak florasının zenginleşmesini sağlar ki güçlü bir bağırsak florası güçlü bir bağışıklık sistemi anlamına gelir. Turşu ile gelen yararlı bakteriler aynı zamanda bağırsaklarda K vitamini yapımına destek olur. K vitamini ise yaralanmalar sonrasında kanın pıhtılaşmasında rol alan bir vitamin. Ayrıca tiamin, riboflavin gibi B grubu vitaminlerine katkı sağlar. Tiamin sinir sisteminin korunması ve hafızanın güçlenmesine yardımcı olurken, depresyona karşı koruyucu görev üstlenir. Hem tiamin hem riboflavin karbonhidrat ve yağ metabolizmasında rol oynar.

Tansiyon ve diyabetiniz varsa dikkat!

Yüksek miktarda lif içerdiğinden özellikle yemekle beraber tüketildiğinde öğünün mideyi terk etme süresi yavaşlar, insülin salınımı dengelenir ve daha kontrollü bir kan şekeri elde edilir. İnsülin direnci gibi bir durumunuz varsa bu şekilde tüketmek faydalı ancak diyabetiniz ve hipertansiyonunuz varsa sizin için bir risk faktörü olacağı için tansiyonunuzun yükselmesine neden olabilir. Bu da böbrekleriniz için bir risk oluşturabilir. Diyabeti olanların mümkünse hiç tüketmemesi gerekir.

Karışık turşu yapın

Turşuyu oluşturan sebze ve meyveler bağışıklık sistemini kuvvetlendiren birçok vitamin, mineral ve antioksidanları içerir. Tek bir çeşitten ziyade farklı sebzelerin turşularını tüketmek vücuda alınan antioksidan çeşitliliğini artırdığından daha çok fayda sağlar. Örneğin antioksidan çeşidi olarak, pancardan polifenoller ve betalain, lahanadan glukosinolat elde edip yüksek antioksidan çeşidi ve kapasitesiyle kış günlerinde soğuk algınlığına karşı kalkan oluşturabilirsiniz.

Hafta 2-3 kez tüketilebilir

Sağlıklı kişilerde tüketimi kalp damar hastalıklarına karşı korur. Birçok yararlı bakteri barındırır ve bu bakteriler bağırsak florasını düzenler. Bağırsak florasındaki probiyotik bakterilerin yoğunluğunun ve çeşidinin artması kalp damar hastalıklarına karşı korur. Kalp-damar hastalıklarından koruyucu olan diğer bir rolü ise yüksek antioksidan ve vitamin-mineral içeriği ile damar sağlığını koruma özelliğine sahip olması. Ancak bu koruyuculuk sağlıklı bireyler için geçerli! Herhangi bir hastalığınız yoksa haftada 2-3 gün el ayası kadar yenilebilir. İçerdiği yüksek sodyum oranı; tansiyon, diyabet, böbrek ve mide hastalığı olanlar için temkinli yaklaşılması gereken bir besin. Bu hastalıkları olan kişiler mutlaka hekim ve diyetisyenlerine danışarak kontrollü bir şekilde tüketmeli ya da hastalık düzeylerine göre hiç tüketmemeli.

Kabızlığınıza çare olabilir

Hem çok lifli yapısıyla hem de içeriğindeki fermente bakterilerle bağırsak sağlığını koruyan bir besin. Bağırsak florasının sağlığı bağırsak hareketlerinin düzenli olması açısından elzem. Aynı zamanda yüksek lifli sebze ve meyvelerden yapılan turşular bu yolla da dışkı hacmini artırarak, metabolik atıkların vücuttan daha rahat atılmasını sağlayıp kabızlığa iyi gelir.

Diyet listenize turşuyu ekleyebilirsiniz

İçerisindeki sirke kaynaklı asetik asidin vücutta yağ depolamasını önlediği bazı hayvan çalışmalarında kanıtlanmış. Hem metabolizmayı hızlandırıcı etkisi hem kabızlığa karşı etkili olması hem de düşük kalorili olmasından dolayı diyet yapanların zayıflamasına yardımcı olur. Lifli bir besin olması tokluk süresini uzatarak da ayrıca bu sürece destek sağlar.

Kansere karşı antioksidanlarla korur

Kullanılan sebzelerin her biri ayrı bir antioksidandan zengin olduğu için serbest radikallere karşı zengin antioksidan kapasiteyle mücadele ederler. Özelikle sarımsak ve karnabahar turşusunda bulunan flavonoidlerin antioksidan kapasitesi daha da yüksek. Tek bir turşu çeşidine ağırlık vermek yerine çeşitlendirmek farklı vitamin, mineral ve antioksidanların alımına olanak sağlar.

Turşu suyu krampı azaltır

Egzersiz sırasında terle birlikte birçok mineral kaybı da yaşandığından bu durum sıvı kaybına neden olur. Hem turşu hem de turşu suyu kaybolan sıvı ve mineralleri yerine koymanın hızlı bir yolu. Sporcularda turşu suyu tüketiminin egzersiz sonrasındaki krampları azalttığına dair çalışma sonuçları bulunuyor.

EHA