Partisinin Karabük il kongresinde konuşan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. 

Gençlere özel bir vurgu yapan BTP Lideri; “Bu ülkenin geleceği olan gençler öyle bir eziliyor ki... Bunlar bugün sizlerin yaptığı işleri yarın yapacak olan insanlar. Sizlerin oturduğu makamlarda mevkilerde oturacak insanlar öyle yok ediliyor ki... Dün kısacık bir video izledim, 6-7 yaşındaki bir çocuğun başına kapı çalar gibi vuruyor. Bana, 'Gençleri ne yapmak lazım diye soruyorlar. Ben de 'dövmeyin yeter' diyorum.

 “ÖTV’nin canı cehenneme”

 ÖTV’yi kaldıracağız açıklamalarının siyasette yankılarının devam ettiğini ifade eden Hüseyin Baş, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gençlere yönelik 6 maddelik paket açıkladı. 3 maddesi ÖTV ile ilgili. Gençler ilk telefonlarını, arabalarını alırken ÖTV alınmayacak diyor. Bunun ilki sonu yok, bu ÖTV bu millete zulüm. Bunu tamamen kaldıracağız, canı cehenneme ÖTV'nin. Biz bu vergiyi almayacağız. İstemiyorum böyle bir vergi. Bu millete bu zulüm fazla.” dedi.

 “Noterde imza atamayacak insanlar ülke yönetiyor”

 Konuşmasında siyasetin gençleşmeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Hüseyin Baş şunları söyledi; “İsim zikretmeme gerek yok. Bugün siyasilerden herhangi biri notere gitse sağlık belgesi almadan imza atamaz. 65'in üstündeler çünkü. Noterden malını devredemez bunlar, ama devlet yönetecekler. Bu ülkenin gençliğe ihtiyacı var. Eğer Türkiye yaşayabileceğiniz bir ülke olsun istiyorsanız, geleceğinizi kendiniz şekillendirmek istiyorsanız, kendi içinizden birini ülkenin yönetimine getirmek zorundasınız. Bu sizin tercihiniz değil zorunluluğunuz.”

 “Ben bu ülkeyi yönetmek istiyorum çünkü…”

 Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Prof. Dr. Haydar Baş’ın hayalini kurduğu ülkeyi inşa etmek için Türkiye’yi yönetmek istiyorum diyen BTP lideri Baş konuşmasında şu dikkat çekici ifadeleri kullandı; “Ben bu ülkeyi yönetmek istiyorum çünkü Atatürk'ün hayalini kurduğu ülkeyi inşa etmek için. Ben bu ülkeyi yönetmek istiyorum Haydar hocanın tek bir aç kalmasın dediği ülkeyi inşa etmek için. Ben bu ülkeyi yönetmek istiyorum bu gençler bu ülkede söz sahibi olsun diye.”

 “Atatürk’ün kurduğu sistemi geri getireceğiz”

 Karabük’te başkanlık sistemi üzerine de değerlendirme yapan Hüseyin Baş, “Biz başkanlığı da istemiyoruz. Şurada bir il kongresi yapıyoruz. İl başkanımızı seçerken, ili emanet ettiğimiz insanı denetlesinler diye 4 kişilik divanımız var. Biz ilimizi bile tek başına bir insana bırakamazken koskoca devleti bir adama bırakıyoruz. Yahu bırak ülkeyi, şurada bakkalını bile tek bir adama bırakmazsın yanına bir çırak alırsın. Biz koca devleti bir tane adama bıraktık. Biz Atatürk'ün kurduğu Meclis sistemini geri getireceğiz. Milletin kendi kendini yönetme hakkı Atatürk'ün bize verdiği bir haktır. Ama bize bu hakkı verebilmek için neler yaptığını iyi hatırlayalım arkadaşlar. Atatürk Kurtuluş Savaşı'nı veriyor, TBMM'yi açıyor ve bu Meclis'i Lozan'da İngiliz'in karşısına oturtuyor ve şunu söylüyor, 'Ey İngiliz seni ben alt ettim. Şimdi ben ne dersem onu kabul edeceksiniz' diyerek Lozan'ın bütün maddelerini O'na imzalattırıyor.” dedi.

 “Millet olarak kandırıldık”

 “Biz kendi kendimizi yönetebilme hakkını bu şekilde elimize aldık” diyen Baş, “Peki bu hakkımızı nasıl verdik?” diye sordu ve konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “İçinde ne madde olduğunu bilmediğimiz bir referandumla kendi kendimizi yönetme hakkımızı elimizden aldılar. Uyutulduk. Şimdi biz diyoruz ki; biz bu başkanlık sistemini de istemiyoruz. Bize diyecekler ki, 'Biz bunu millete sorduk, millet evet oyu verdi.' Ben de diyorum ki, 'Kandırıldık'. Hep siz mi kandırılacaksınız. Biz de millet olarak kandırıldık, geri dönmek istiyoruz. Bu millet kendi kendini yönettiği sürece başarıya ulaşacaktır.” 

EHA - Resul Özdil