Bursa'nın doğal güzellikleri ve tarımsal verimliliği ile ünlü Kestel Soğuksu Mahallesi'nde yapılması planlanan yeni Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi, yerel halk ve çevreci gruplar arasında büyük bir tepkiye neden oldu. Bu tepkilerin odak noktası, bölgenin tarım alanlarının ve doğal yaşamın korunması gerekliliği ve OSB'nin çevresel etkileri üzerinde yoğunlaşıyor.
Bursa'nın Geleceği: Kentin Kimliği ve Yönlendirici İlkeler
Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın onayıyla gündeme gelen proje, 3.300 dönümlük bir arazi üzerinde kurulması planlanıyor. Ancak, bu kararın kamuoyuna duyurulmasıyla birlikte, Bursa Platformu Derneği ve yerel çevreci gruplar, projenin askıya alınması için harekete geçti.
Kent Hafızası ve Gelecek Vizyonu: Bursa'nın Yol Ayrımı
Tepkilerin arasında, bölgenin tarım ve doğal yaşam alanlarının korunması gerekliliği ön planda. Kestel Soğuksu Mahallesi, verimli toprakları ve biyolojik çeşitliliği ile bilinmektedir. Bu nedenle, bölgede yapılacak bir sanayi tesisi, tarım alanlarının ve ekosistemin zarar görmesine yol açabilir. Ayrıca, bölgede yaşayan insanların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek çevresel faktörlerin artması endişesi de dile getiriliyor.
Bursa'nın otomotiv devinden flaş karar
Bursa Platformu Derneği, projenin askıya alınması için yetkililere çağrıda bulunurken, yerel halk da bu konuda duyarlılık göstererek seslerini yükseltiyor. Bölgedeki çevresel etkilerin ve toplumun görüşlerinin daha geniş çapta değerlendirilmesi ve alternatif çözümlerin araştırılması talep ediliyor.
Bu gelişmelerin ardından, yerel yönetim ve ilgili kurumlar arasında proje üzerinde yeniden değerlendirme yapılması bekleniyor. Ancak, bölgedeki çevresel ve sosyal faktörlerin göz önünde bulundurularak, kararın alınması ve uygulanması sürecinde dikkatli olunması gerekiyor.
Bursa Platformu Derneği Yönetim Kurulu, son toplantısında kentin geleceğini etkileyebilecek önemli bir konuyu ele aldı. Toplantı sonrasında Dernek Başkanı İsmail Hakkı Kavurmacı, basına yaptığı açıklamada, tartışmalı bir planın askıya alınmasının Bursa'nın geleceği açısından önemli olduğunu vurguladı.
Başkan Kavurmacı, söz konusu planın kabul edilmesi durumunda Bursa'nın geleceği için endişe verici gelişmelerin yaşanabileceğine dikkat çekti. Planın kentin geleceğini riske atabileceğini belirterek, özellikle kentin dinamikleriyle istişare edilmeden alınmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Bursa'nın sanayileşmesine ve kalkınmasına her zaman destek verdiklerini ancak şehrin dinamiklerinin yeterince tartışılmadan alınan kararlara karşı olduklarını belirtti. Başkan Kavurmacı, Bursa'nın sadece bir sanayi kenti olmadığını, aynı zamanda verimli tarım arazilerine sahip önemli bir meyve ve sebze üretim merkezi olduğunu vurguladı. Ayrıca, şehrin tarihî ve kültürel zenginlikleri, termal kaynakları ve Uludağ gibi doğal güzellikleri ile de öne çıktığını dile getirdi.
Tarım, hayvancılık ve turizm gibi sektörlerin desteklenmesinin Bursa'nın geleceği açısından daha doğru bir yaklaşım olduğunu savundu. Bursa Platformu Derneği olarak, kentin yaşanabilirliğini artırmak amacıyla çeşitli çalışmalar yaptıklarını ve bu konunun da yönetim kurulu toplantısında ele alındığını belirtti.
Bursa'nın turizm potansiyeline de değinen Kavurmacı, özellikle hanlar bölgesi, İznik gibi kültürel ve tarihî zenginliklere sahip bölgelerin turizm açısından önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, Uludağ ve sahiller gibi doğal güzelliklerin de turizm potansiyelini artırdığını dile getirdi. Gastro turizminin yanı sıra termal turizmin de değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Bursa'nın geleceğinin planlanması sürecinde kamuoyunun ve kentin dinamiklerinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Kentin geleceğinin toplumsal uzlaşı ve ortak akıl ile şekillenmesi gerektiğini belirterek, Bursa'nın geleceğinin oldu-bitti şeklinde değil, katılımcı bir süreçle planlanması gerektiğini vurguladı. Kamuoyuna saygıyla duyurduklarını belirterek, Bursa'nın geleceğinin herkesin ortak çabasıyla şekilleneceğine olan inançlarını dile getirdi.
EHA - Yılmaz Efe - Bursa