Basın mensuplarının Koronavirüs salgını sürecinde zor şartlarda görev yaptıklarını belirten Cihangir, “Öncelikle, Koronavirüs salgınının ağır baskısı altında görev yapan meslektaşlarımızın ve çalıştıkları medya kuruluşlarının, halkın haber alma özgürlüğü adına bugüne kadar gösterdikleri fedakârca çabalara içtenlikle teşekkür ediyorum.  Arkadaşlarımız, canlarını, sağlıklarını riske ederek sahada haber uğruna özveriyle görevlerini yerine getirmekteler.  Süreç içinde Türkiye genelinde binin üzerinde meslektaşımız koronavirüse yakalanarak tedavi görürken, ne yazık ki ülkemizde 20 meslektaşımız, 56 ülkede 489 medya çalışanı görevi başında coronavirüs sonucu yaşamını yitirdi. Bu gerçekler ışığında, gazetecilik mesleğinin riskleri göz önüne alınarak, aşılamada basın mensuplarının “öncelikli meslek grupları” arasına alınmasını bekliyoruz. Bu konuda TGK Genel Başkanımızın öncülüğünde girişimlerde bulunduk. İnanıyorum ki devlet yetkililerimiz bu sesimize kulak vereceklerdir.” ifadelerinde bulundu.

 

SORUNLARIMIZI EL BİRLİĞİ İLE ÇÖZECEĞİZ

 

CGC Başkanı Cihangir, açıklamasına şöyle devam etti, “Dünyanın yaşadığı Gazeteciler, gerek yazılı ve görsel gerekse işitsel kanallar aracılığıyla yaşadığımız coğrafya ve tüm dünyada var olan gelişmeler hakkında doğru ve tarafsız bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmamızı sağlayan kuruluşlardır. Çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan basın, basın meslek ilkelerine uygun biçimde bilgi ve haber vererek toplumu aydınlatmakta, düşünce ve ifade özgürlüğünün etkili araçlarından biri olmasıyla da özgün tartışma ortamı yaratarak toplumsal bilinci güçlendirmektedir.

 

Her zaman kamu çıkarını göz önünde tutan, objektif ve doğru habercilik anlayışını benimseyen ve basın etik ilkelerinden hiçbir şekilde ödün vermeyen, özveriyle görevlerini yerine getiren ve meslek hayatları boyunca her türlü fedakârlığı gösteren basın mensuplarımız mutlaka hakettiği değeri almalıdır. Ben Cemiyet Başkanı olarak, bünyemizde bulunan gazeteci arkadaşlarımın haklarını korumakla mükellefim. Bunun yanı sıra sadece cemiyetimize üye değil işini etik değerlere uygun, hak haberciliğine aykırı haberler yapmadan yerine getiren gazetecilerin de savunucusu durumundayım.

 

Bizler gerek Cemiyet, gerek Akdeniz Gazeteciler Federasyonu ve gerekse Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak yerel basının hakettiği yere gelmesi için mücadele etmekteyiz.

 

Sektörümüzde yaşanan sorunların bir an önce çözümlenmesi, sürekli itibar kaybeden basın mesleğinin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Teknolojik gelişmeler ışığında Ülkemizde medya alanında kapsamlı bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Sektörümüzde yasal bir mesleki düzenleme olmaması; tehdit ve şantaja dayalı etik dışı haberlerin yapılmasına, birikimine, eğitimine bakılmaksızın dileyen herkesin gazeteci maskesi altında sektörümüzde boy göstermesine neden olmaktadır.  Meslektaşlarımız, meslek onurlarını korumak adına mücadele etse de, yasal boşluktan yararlanan çıkarcıların medya sektöründe boy göstermesine engel olamamaktadır. Bu nedenle basın sektöründe öncelikli olarak yasal mesleki düzenleme yapılmalıdır.

 Özgür basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların başında gelmektedir. Halkın sesi olma görevini üstlenen bağımsız ve özgür basın, düşünce özgürlüğünün de en etkili aracıdır. Bu nedenle ülke olarak basının sorunlarını elbirliği ile çözümlemeliyiz.

 Tarihin her döneminde vatandaşlara doğru ve tarafsız bilgi verme konusunda mücadele eden, basın etik kurallarıyla işini yapmaya çalışan tüm meslektaşlarımın 10 Ocak çalışan Gazeteciler Gününü en içten dileklerimle kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” 

E Haber Ajansı (EHA) - Resul Özdil