Seçim sonrasında hatta 28 Mayıs seçimini beklemeden, Babacan, Cumhur İttifakı'na yönelik anayasa değişikliği konusunda pas atmaya başladı.
Bu hamle, Millet İttifakı'nın seçimlerde hedeflediği sonucu elde edememesinin en önemli nedenlerinden biri olarak görülen Altılı Masa'nın genişlememe kararıyla ilişkilendiriliyor. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın Altılı Masa'ya alınma çağrısıyla birlikte, Altılı Masa'nın genişlemesi gündemi yoğunlaşmıştı. Ancak, Deva Partisi'nin bu genişlemeye engel olduğu ifade ediliyor.
Deva Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu'nun BTP'nin Altılı Masa'ya alınması durumunda istifa edeceğini belirtmesi, genişlemeyi engelleyen etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Yeneroğlu'nun bu restine karşılık, Altılı Masa genişleme kararı almayarak Deva Partisi'nin dışında kaldı.
Deva Partisi'nin seçimlerde CHP listelerinden hiçbir katkı sağlamadan Meclis'e milletvekili sokmasının ardından, Ali Babacan'ın Cumhur İttifakı'na yönelik anayasa değişikliği pası atması siyasi çevrelerde dikkat çekiyor. Bu hamlenin, Deva Partisi'nin siyasi stratejisinin bir parçası olduğu yorumları yapılıyor.
Altılı Masa'nın bileşenlerinden Deva Partisi'nin genel Başkanı Ali Babacan, canlı olarak katıldığı bir TV programında seçime yönelik değerlendirmelerde bulundu. Babacan, konuşmasının bir bölümünde Anayasa değişikliği konusunda Cumhur İttifakı'na yeşil ışık yaktı ve şu ifadeleri kullandı: "Parlamenter sistem de önemli ama mevcut sistemi de rehabilite edebiliriz. Güçler ayrılığı daha iyi hale getirilebilir. Eğer Cumhur İttifakı Anayasa değişikliği konusunda 'Gelin beraber çalışalım' derse ona da hazırız." Millet İttifakı'nın tabanından Babacan'ın bu açıklamalarına özellikle sosyal medya üzerinden ciddi tepkiler geldi.
Deva Partisi Genel Başkanı Babacan, seçimlerden önce birçok kez Anayasa'daki Türklük ifadesiyle ilgili dikkat çekici açıklamalar yapmıştı. Babacan, Mayıs ayında bir youtube kanalında katıldığı programda, Anayasanın 66. maddesindeki Türk vatandaşlığı tanımını değiştireceklerini açıklamıştı. Babacan şu ifadeleri kullanmıştı: "Şu anda bizim Anayasamızda vatandaşlık tanımı çok dar ve dışlayıcı bir tanım. Anayasada şu an 40 yerde Türk kelimesi geçiyor. Ama vatandaşlık tanımıyla ilgili bizim çok daha kapsayıcı ve kucaklayıcı bir vatandaşlık anlayışına sahip olmamız gerekiyor. Kim o Anayasayı okusa, 'Evet ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım' demesi gerekiyor." Anayasa'nın 66. maddesinde, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" denilmektedir. Deva Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar, katıldığı bir radyo programında "Anayasa'dan Türklüğü çıkarıyor musunuz" sorusuna "Doğru" diye yanıt vermişti. Bu tartışmaların yaşandığı günlerde BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Millet İttifakı'na seslenerek, "Sizin yaptığınız muhalefet seçim kaybettirir! Halkın ne istediği belli. Ekonomiyi düzelt, adaleti sağla, hukuku temin et, sığınmacılardan kurtul, özel yaşamlarına karışma! Bu ortamı topluma vaaz et. Bunları gündem edeceğinize, Türklüğü Anayasadan çıkarmayı vaaz ediyorsunuz" ifadelerini kullanmıştı.
'Babacan iktidara sinyali çaktı'
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü Emre Polat, Babacan'ın bu açıklamasına yönelik sosyal medya hesabından şu değerlendirmeyi yaptı: "'Şimdi göreceğiz o mavi AKP'liler iktidar tarafına mı dönecekler, muhalif tarafta mı kalacaklar' dememizin üzerinden 2 gün bile geçmeden Ali Babacan iktidara sinyali çaktı. Diğerleri için de çok beklemeyeceğiz sanki." Polat, daha önceki açıklamasında, "Biz bu masa kurgusunun eksik olduğunu, yanlış olduğunu vurguladık. Söylediklerimizin tamamında maalesef haklı çıktığımızı gördük. Biz bu vesileyle yüzde 1'in 38 milletvekili ettiğini de gördük. Şimdi göreceğiz o mavi AKP'liler iktidar tarafına mı dönecek yoksa muhalefet tarafında mı kalacaklar" ifadelerini kullanmıştı.
BTP'den kritik 'Meclis aritmetiği' uyarısı
BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder de, 14 Mayıs seçimleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu ve "Kılıçdaroğlu aynı isimlerle yürürse ikinci turu da kaybeder" dedi. "Meclis'te muhalefet bırakın anayasayı değiştirip parlamenter sisteme dönmeyi, Meclis'te kanun çıkaracak çoğunluğu dahi elde edemedi" tespitinde bulunan Önder, "Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinde Altılı Masa'nın diğer partilerine de yer açtı. Onların da CHP'den ayrılacağını öngördüğümüzde CHP bir önceki milletvekili sayısının bile gerisine düştü" ifadelerini kullandı. Lütfullah Önder, 14 Mayıs seçimleri sonrası Meclis'te oluşan tabloyla alakalı da şu uyarılarda bulundu: "Maalesef muhalefet Meclis'i, iktidarın, Cumhur İttifakı'nın eline teslim etmiş oldu. Netice itibariyle bugün Cumhur İttifakı'nın 322 milletvekili sayısı var, yaklaşık 40'a yakın da eski AK Partili diyeceğimiz ya da Abdullah Gül'ün AKP'si diyebileceğimiz partilerin ya da zihniyetteki insanların milletvekili sayısı var. Bunları topladığınız zaman 360 yapıyor. Şimdi bir anayasa değişikliğini AK Parti önümüze getirse bu 40 civarında milletvekili Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak için, 'Biz Cumhuriyetin omurgasını tartıştırmayız, kuruluş felsefesinin dışına çıkmayız' mı der, yoksa 'ilk 3 madde de dahil olmak üzere bütün bunları tartışabiliriz, bütün bunları değiştirebiliriz' ve en nihayetinde AK Parti'nin getireceği bu teklife evet mi der?" Deva Partisi lideri Babacan, bırakın Cumhur İttifakı'nın Anayasa değişikliği ile ilgili teklifini beklemesini, bizzat kendisi Cumhur İttifakı'na değişiklik çağrısında bulunmuş oldu.
EHA