Hamza Can, ilk el konut satışlarının düşmesinin binaların yenilenmesi konusunu riske atabileceğini söyledi.

Can, Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu ve deprem felaketlerinin acısını yaşadıklarını hatırlatarak, deprem bölgelerinde yeniden inşa çalışmalarının planlı ve denetimli bir şekilde yürütülmesinin önemli olduğunu vurguladı. Ülke genelindeki yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesine duyulan ihtiyacın büyük olduğunu belirten Can, ilk el konut satışlarının düşmesinin bu dönüşüm sürecini riske atabileceğini ifade etti.

Konut satışlarının önündeki en büyük engellerin "kur, faiz ve enflasyon" olduğuna dikkat çeken Hamza Can, ekonomik gelişmelerin düşen alım gücü ve yüksek enflasyon nedeniyle kredi erişimini zorlaştırdığını söyledi. Kentsel dönüşüm konusunda sadece İstanbul'daki ihtiyaçların bile kapsamlı finansal çözümler gerektirdiğini belirten Can, yeni ekonomi yönetiminin bu konuya hassasiyetle yaklaşması gerektiğini vurguladı.

Can ayrıca, yıllık enflasyonun Mayıs ayında yüzde 39.54 olarak gerçekleştiğini ve bu durumun 7 ay üst üste enflasyonda düşüş kaydedildiğini belirtti. Ancak, kredi erişiminin ciddi bir sıkıntı olduğunu ve inşaat sektörünün satışlardan kaynaklı olarak bir durgunluk içinde olduğunu ifade etti. Yüksek faiz oranlarının yatırımcıları, müteahhitleri ve müşterileri endişelendirdiğini söyleyen Can, esnekliğin ekonomiye can suyu olduğunu, yüksek faizlerin ise piyasaya zarar verdiğini belirtti. Ayrıca, enflasyonla mücadelenin gelir dağılımının sağlanması açısından kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

EHA