Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonu Bursa Başkanı Nermin Polat, “Kapitalizmin istismarıyla bir pazarlama nesnesine dönüştürülmeye çalışılan kadın kimliğinin ‘özgürlük’, ‘bağımsızlık’ gibi kavramlarla bezenerek yutturulmaya çalışılmasına karşı hepimiz teyakkuza geçmeli, örgütlü gücümüzle mücadele etmeliyiz. Kadını korumak toplumu korumaktır” dedi.
Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak 1977’de kabul edilen “Dünya Kadınlar Günü” kadınların siyasi ve sosyal yerinin geliştirilmesinin yanı sıra konu hakkında farkındalık oluşturulması amacıyla her yıl 8 Mart’ta kutlanıyor. Memur-Sen ve EBS Kadın Komisyonu Bursa Başkanı Nermin Polat bu vesileyle yayınladığı mesajda önemli açıklamalarda bulundu.
POLAT’TAN ‘TOPLUMSAL CİNSİYET’ VURGUSU
Açıklamalarında örgütlü mücadeleye vurgu yapan Polat, “Çağdaş yaşamın hakka ve ahlaka sığmayan dayatmalarının, sanayileşmeyle başlayan kapitalizmin sömürü çarklarının, sapkın bazı yönelişlerin her geçen gün değerlerimizi dejenere etmesinin en büyük bedelini kadınlarımız ödemektedir. Kapitalizmin istismarıyla bir pazarlama nesnesine dönüştürülmeye çalışılan kadın kimliğinin ‘özgürlük’, ‘bağımsızlık’ gibi kavramlarla bezenerek yutturulmaya çalışılmasına karşı hepimiz teyakkuza geçmeli, örgütlü gücümüzle mücadele etmeliyiz.  Kadını veya erkeği toplumsal cinsiyet dayatması üzerinden boz(ul)manın objesi gören ideolojinin tersine kadın, toplumsal uyumun, saygı ve hürmetin, aile yapısının huzur ve güvenine dayalı toplumsal ahlak ve dayanışmanın ana unsurudur. Bize göre kadın, bu bozulmaya ödün vermeksizin, değişen dünyanın zaruretleri ve hayatı kolaylaştırmanın gereği olarak çalışma hayatının her kademesinde yer almalıdır. Kadını korumak toplumu korumaktır” İfadelerini kullandı.
“KADIN EMEĞİNİN SÖMÜRÜ KONUSU EDİLMESİ HAK GASBIDIR”
Sağlam ve sağlıklı toplumun temeli olan kadına yönelik ve doğrudan insan masumiyetini ve değerini hedef alan her türlü şiddeti reddettiklerinin altını çizen Polat şöyle devam etti: “Bizim değer dünyamızda kadın şu ya da bu düşüncenin ne aracı ne oyuncağıdır; hayatın ana ögesi, kurucu ve koruyucu unsuru olarak evde, toplum, kültür ve çalışma dünyasında hayatın asıl paydaşı, ortağıdır. Ailenin temellerini, kutsiyetini sarsan ifsat ve şiddet hareketlerine müsamahasız bir tutum ve anlayışla karşıyız.
Cinsiyet sebebiyle kadın emeğinin sömürü konusu edilmesi bir hak gasbıdır.  Sağlam ve sağlıklı toplumun temeli olan kadına yönelik ve doğrudan insan masumiyetini ve değerini hedef alan her türlü şiddeti reddediyoruz. Çalışan kadınların, işi ve ailesi arasında çoğalıp çeşitlenen sorunlarını, aile yapımızı ifsat etmeyi amaçlayan girişimlere fırsat vermeden toplumsal ve kültürel hassasiyetleri gözeterek çözme iradesinin sürdürülmesi çok önemlidir. Toplumun dokusunu koruyan, çalışma hayatında üreten kadınların hak ettiği değer bir günün değil, her günün konusu olmalıdır.” 
POLAT, MEMUR SEN’İN KADINLARLA İLGİLİ TALEPLERİNİ SIRALADI
Kadınların birçok alanda olduğu gibi çalışma hayatında da sorunlarının olduğuna dikkat çeken Polat, öncelikli taleplerini şöyle sıraladı, “Doğum ve süt izninden kreş düzenlemelerine kadar yapılan iyileştirmeler isabetli olmakla birlikte, doğum öncesi ve sonrası ebeveyn izinleri artırılmalı, çocuk okula başlayıncaya kadar ebeveynlere yarı zamanlı çalışma hakkı verilmelidir.
Bundan başka doğum yardımı miktarı arttırılmalı, kadın kamu görevlilerinin emekliliğe ilişkin yaş ve hizmet süresi şartı her çocuk için bir yıl eksik uygulanmalı, yarım zamanlı çalışma uygulamasını sağlayacak ikincil mevzuat düzenlemesi/yönetmelikler ivedilikle hazırlanarak yürürlüğe konulmalı, ders dışı etkinlikler ile okullardaki eğitim-öğretim süresini mesai bitimiyle denkleştirecek düzenlemeler daha fazla zaman geçirilmeden yapılmalıdır. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak, Dünya Kadınlar Günü’nün, kadınların hakkını teslim etme, emeğinin karşılığını esirgememe konusunda bir bilinç tazeleme günü olarak da değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor; kadınlara, aile, iş ve çalışma hayatlarında başarılar diliyoruz.”
EHA - Yılmaz Efe - Bursa