Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, ilk kez 1945 yılında yayınlanan 4760 sayılı Toprak Bayramı Kanunu'na göre her yıl 11 Haziranı takip eden ilk pazar günü kutlanan Toprak Bayramı'na ilişkin bir açıklama yaptı.
Çelik, toprağın önemi ile ilgili farkındalık oluşturmanın ve çölleşme ile mücadele etmenin bir zorunluluk olduğunu belirterek , "Toprak bitkisel ve hayvansal üretim için önem arz eden, olmazsa olmaz canlı bir varlık, ormanlarımız, çayır meralar, flora ve faunayı barındıran bir ortamdır. Özellikle bünyesinde yer alan bitki besin maddeleri ile tarım sektörü için vazgeçilmez bir üretim faktörüdür. Üretilemeyen, çoğaltılamayan, kaybedildiğinde ise telafisi uzun yılları bulan özellikleri nedeniyle toprağın korunması ve toplum yararını gözetecek şekilde dağılımının yapılarak dengeli ve bilinçli kullanılması gerekmektedir" dedi.
Toprağın tahribine, kirlenmesine ve kaybolmasına engel olunmasının çok önemli olduğunun altını çizen Çelik, "Bize emanet edilen değerimiz, doğal zenginliğimiz olan topraklarımızı ancak bu şekilde koruyarak gelecek nesillere miras olarak bırakabiliriz" ifadelerini kullandı.
Ülke topraklarının su ve rüzgar erozyonu, tuzluluk, çoraklaşma, toprak kirliliği ve amaç dışı kullanım gibi sorunlarla karşı karşıya olduğu bilgisini veren Genel Başkan Çelik, artarak devam eden yoğun nüfus baskısının eklenmesiyle sorunların daha da derinleştiğini, toprağın kullanılamaz hale geldiğini ve kaybolduğunu belirtti.
Türkiye'deki tarım arazilerinin en önemli sorunu tarım dışı kullanımdır
Çelik, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Yapılan çalışmalar Türkiye'deki tarım arazilerinin en önemli sorununun tarım dışı kullanım olduğunu göstermiştir.
Ülkemizde TUİK verilerine göre kentleşme, sanayi, turizm, madencilik gibi nedenlerle amaç dışı kullanım sonucu toplam tarım alanımız 1990 yılından 2020 yılına, son 30 yılda 42,1 milyon hektardan 37,8 milyon hektara gerilemiş yaklaşık 4,3 milyon hektar tarım alanımız tarım dışına çıkarılmıştır.
Bu nedenlerle artık bir karış dahi kaybedecek toprağımız olmadığı, gıda güvencesi için toprağın olmazsa olmaz olduğu, bütün toplumda aynı düzeyde bir bilinçle hareket edilmesi sağlanarak, toprağımıza daha fazla sahip çıkılmalı, ülkemizdeki tarım arazilerinin tarım dışı kullanımının sınırlandırılması sağlanmalıdır.
Bu bağlamda Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli'nin koruma altına alınan büyük ova sayısının 376'ya, korunan alan miktarının da 9 milyon hektara çıktığını ve şimdiden 2023 hedefine ulaşıldığını açıklaması oldukça önemlidir"
Sadece bir santim kalınlığında bile kaybedilen toprağın yeniden oluşumu için geçecek süre yılları hatta yüzyılları bulabilir
Çelik, topraklarda yaşanan diğer bir sorun olan erozyonun, uzun yıllar sonucu oluşmuş verimli toprakların kısa sürede elden çıkmasına neden olduğunu söyleyerek, "Sadece bir santim kalınlığında kaybedilen toprağın bile yeniden oluşumu için geçecek sürenin yılları hatta yüzyılları bulacağı gerçeği sorunun ne kadar büyük olduğunu ortaya koymaktadır. Dünyada aralarında ülkemizin de yer aldığı pek çok ülke erozyon nedeniyle çölleşme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Birleşmiş Milletlerin hazırlamış olduğu bir rapora göre, dünya üzerinde 250 milyon kişi çölleşmeden doğrudan, 1 milyar insan ise dolaylı yönlerden etkilenmektedir" şeklinde konuştu.
Çiftçilerimize kimyasal gübre ve ilaçların bilinçli kullanımı konularında eğitimler verilmelidir.
Ülke topraklarında görülen erozyon nedeniyle kaybolan toprak miktarının Tarım ve Orman Bakanlığının çalışmalarıyla yıllık 154 milyon tona kadar düşürülebildiğini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Bu çalışmayı takdir ediyoruz. Büyük gayretlerle alınan bu sonucun ve kaybolan toprak miktarının daha da düşürülmesi önem arz etmektedir.
Toprağımız, sanayi atıkları, uzun yıllar kullanılan kimyasal gübreler, zirai ilaçlar ve kentsel atıklardan dolayı kirlenmektedir. Kirlenmenin verdiği zararı telafi etmek çok zahmetli ve maliyetlidir. Topraklarımızın kirlenmesini önlemek için gerekli tedbirler alınmalı, çiftçilerimize kimyasal gübre ve ilaçların bilinçli kullanımı konularında eğitimler verilmeli, organomineral gübrelerin kullanımı teşvik edilmeli kimyasal ilaç kullanımının azaltılmasına yönelik biyolojik, biyoteknik mücadeleye ağırlık verilmelidir.
Bazı bölgelerimizde tarım arazilerimizin uzun yıllar bilinçsiz bir şekilde sulanması tarım topraklarımızda tuzluluk ve çoraklaşmanın görülmesine neden olmuştur. Bu durumda olan topraklarımızda ıslah çalışmaları yapılmalı, basınçlı sulama sistemleri teşvik edilmeli, çiftçilerimiz eğitilmelidir.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımıza, toprağın önemi çok iyi anlatılmalı, toprak sevgisi, çevre koruma bilinci aşılanmalı, topraklarımızı koruma konusunda bilinç oluşturarak gelecek nesillere topraklarımızı sağlıklı ve temiz bir şekilde bırakmak görevimiz olmalıdır"
Çelik, açıklamasını, "Bu duygu ve düşüncelerle Toprak Bayramımızı tekrar tebrik ediyorum" ifadeleriyle noktaladı.
EHA