Filistin topraklarında yaşanan hadiseleri anbean takip ediyoruz. Yıllardır İsrail’in mazlum Filistin halkına yaptığı zulümleri bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. 
Gazze’ye yönelik 2008‘de düzenlediği, ‘’Dökme Kurşun’’ isimli saldırılarda 355’i çocuk, 100’ü kadın olmak üzere bin 400 kişi hayatını kaybetmiş, 5 bin 400 Filistinli yaralanmıştı. Yine 2014 yılındaki “Koruyucu Hat” adı verilen ve 51 gün süren saldırılarda ise Gazze adeta enkaza dönüştürüldü. Bu saldırılar neticesinde 551’i çocuk 2 bin 158 Filistinli hayatını kaybetti, 11 binden fazla Filistinli yaralandı ve 60 binden fazla Filistinli evsiz kaldı. Unutulmaması gereken bir şey var, o da Filistin’in başkenti Kudüs’tür. Kudüs’ün de doğusu batısı yoktur!
Son yıllarda bile bunca örnekler varken kim İsrail’in haklı veya mazlum olduğunu savunabilir? Kim hala İsrail’e destek verebilir. Şunu herkes bilsin ki; zulümle, tehcirle işgal ettiği topraklara kan getiren İsrail elbette o kutsal topraklardan defolacaktır.
Allah’ın izniyle Yeniden Refah Partimizin iktidarında İslam Birliği kurulacaktır. Ne Çin, Doğu Türkistan’a zulmedebilecek, ne İsveç kutsallarımıza alçaklık yapabilecek, ne de sözde İsrail Filistin halkına kurşun sıkabilecektir. 
Merhum Liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın da dediği gibi “Bu İsrail laftan anlamaz, ancak güçten anlar, güçten!”
Sana sesleniyoruz Ey Kudüs; Mescidi Aksa Kan Ağlarken Selahaddin Eyyubi olmaktan mı vazgeçelim?
Haydi hep birlikte Şair ’in ‘Ben Kudüs’üm’ adlı Şiirinde söylediklerine kulak verelim;
Allah, kalbime Mescid-i Aksâ dedi ama,
O adı koruyan olmadı. 
Ağlayanım yok, Mekke'den, Medine'den başka!
Bir umudum var ki,
Seni âlemlere rahmet gönderen Allah var!
Dâvud’un sapan taşıyla Câlud’u yere seren Allah var.
Hz. Yakup’a, Yusuf’un kokusunu taşıyan Allah var.
Bana bunadı demelerinden korkmasam,
(Sanki) Sanki İstanbul'dan, sanki Bursa’dan, 
Ömer'in, Selahaddin'in, Abdülhamid’in kokusunu alıyorum!
Sanki bana doğru payitahttan Arslan seli akacak!
Kıpkızıl bir şafakta, göğüme bir hilâl, bir de yıldız takacak!
Ey Kudüs! Payitaht şehri Bursa’mızdan sana sesleniyoruz. Vakit artık zafer vaktidir.
Ey Kudüs! Müjdeler olsun sana, bugün mücahitler kıyama kalktı. Elbette yarın Ömer olur, Selahaddin olur, Abdülhamid oluruz ve elbette yarın Erbakan olur seni özgürlüğüne kavuştururuz!
Şahit olsun bize evliyalar şehri Bursa, O gün geldiğinde göğüne bir hilal bir de yıldız takarız!
Çünkü biz Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturmak için yaşıyoruz!
EHA - Yılmaz Efe - Bursa