Hürriyet Köylüleri yaşadıkları hak gaspına isyan etti. Hürriyet Köyü Gençlik ve Kadın Dayanışma Derneği Denetleme Kurulu Başkanı Bayram Efe ve köylülerin siyasi partilerde çalmadığı kapı kalmadı.
Hürriyet Köyü Gençlik ve Kadın Dayanışma Derneği Denetleme Kurulu Başkanı Bayram Efe; "1951-1952 yılları arasında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç ettik.
Toplam 201 Hane birlikte yasamak adına sözleştik. Mehmet Kemal Çayıroğlu’na ait yaklaşık 12.000 dönüm büyüklüğündeki Haydar Çiftliği’ni kendi imkânlarımızla Ziraat Bankasından kullandığımız kredi ile satın aldık ve Hürriyet Köyü’nü kurduk. Evlerimiz bir çatımız yoktu yağmur yağar üzerlerimizi samanlıkla örter yağmur diner üstümüze yağan rahmet dinmezdi. Köy kurmak amacıyla kendi imkânlarımızla aldığımız krediyi çoluk çocuk ödemeye uğraştık. Hasattın kötü geçtiği dönemlerde zaman zaman icra takibine maruz kaldık. Elimizde bulunan buğday ve yulaf ile taksitlerini ödedik, öderken aç kaldık hastalandık yakın köylerde ırgatlık yaparken cenaze düşer Mezar kazmaya adam bulamazdık.
Göçmen olmanın zorluklarını yasarken bir yandan da büyük bir fedakârlık Gösterip kendi okulumuzu camimizi Öğretmen lojmanı gibi inşaatlarımızı kendimiz yaptık devlete yük olmadık hayatımızı idame ettirmek ve köyün sürekliliğini sağlamak amacıyla Anılan arazinin yaklaşık 6.200 dönümlük kısmını mera, otlakıye olarak köy halkının ortak kullanımı için hayvanımıza odunluğumuza kavaklığımıza ayırdık. Ardından 1978 yılında yapılan kadastro çalışmasıyla köy halkı, ortak kullanım Alanlarının varlığının devam etmesi amacıyla bu alanları köy tüzel kişiliğine kaydettirdik.
Ancak 2014 yılında çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehir yasasıyla birlikte köy tüzel kişilikleri sona ermiştir. Belediye buraları satmakta İhalelerde kendisine sermaye etmektedir. Bize hiçbir bedel ödememekle beraber haklarımızı görmezden gelmektedir. Hiçbir merhamet ve vicdana sığmayan bu ihlal ALLAH indinde vicdanlara mahkûm edilecektir.70 yıldır bu arazilerde ayak izlerimizin olduğunu bilmelerine rağmen buraları satmak büyüklük değildir. Biz haklıyız buraların kök sahibi dedelerimizdir bu haksızlığa göz yumanlar hem bu dünyada hem ahirette mahvı perişan olacaklardır. Anamızın ak sütü kadar helal olan bu arazilerin satılması doğru değildir.
Para ile satın alınan ve aslında hazineye ait olmayan bu ortak alanların mülkiyeti, bir anda Karacabey Belediyesi’ne geçmiş ve tüm köy halkını mağdur eden dramatik bir hikâyeye dönüşmüş VE Medyaya konu olmuştur Siyasi partilerde çare arayıp her gün bir milletvekilimize gitmekte parti kapılarını tek tek gezmekteyiz. BİZ KÖYLÜYÜZ siyasi bir amacımız olamaz EN BÜYÜK PARTİ HÜRRİYET KÖYÜ PARTİSİDİR bize cesur siyasetçiler LAZIM daha evvel birçok parti ve siyasiyle görüştük hatta ismini vermek istemediğim bir parti bize bür sürü vaadde bulundu ama siyasi çıkar elde edemeyince yarı destekle beraber yolumuza ONLARLADA devam etmekteyiz maalesef çok acı!
EHA - Yılmaz Efe